1 Ocak 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 1 – Bazı, haftada, bazı onbeş günde bir, bu mektuplar aracılığıyla birlikte olacağız sizlerle. Denizden 1200 metre yükseklikteki bir orman köyünün yamacında kaleme alınacak okuyacak olduklarınız. Nelerden mi söz edeceğiz? Duygularımızdan, düşüncelerimizden, köylülerden, boyamalarımızdan… Özünler (şiirler), öyküler falan da serpiştiririz yazıların arasına belki zaman zaman. Bakarsınız, doğumu […]
10 Ocak 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 2 – 10.Ocak.2001 İyi günler efendim, Pek mi damdan düşer gibi oldu ilk mektup? Yazılmakta olanları ve yazılacakları okuyacaklar için, ilkin, kim olduğumuz konusuna açıklık getirmek mi gerekiyordu? Tamam öyleyse; öncelikle bu konuya odaklayalım kalemimizi. Ne var ki, birilerinin bunu nasıl becerebileceğimize ilişkin bir, iki […]
17 Ocak 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 3 – 17 Ocak 2001 Merhaba, Merhaba, Merhaba; Hani, Safai’nin kim olduğunu, onu tanıdığını savlayanların yaklaşımlarını sizlere aktararak açıklamaya çalışmıştık geçen hafta. Bu hafta da, otuzocakdoksanüç tarihli/isimli özünümüzle, kendi kalemimizden çıkan bir eklemede bulunmak istemekteyiz o tanımlamalara. “Her eklentiyle, iş daha da karmaşıklaşmakta.” mı […]
24 Ocak 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 4 – 24 Ocak 2001 Herkese merhaba; 20 Ekim 2000 tarihli köşe yazısında, Karl Marx’tan bir alıntı yapmış Çetin Altan. “Üç ay önceki bir yazıdan, bugün söz etmenin anlamı da ne yahu!” dediğinizi duyuyor buncağız sanki. Postacılar köylere haftada bir kez geliyor; bu biir, İstanbul’da yaşayan bir […]
29 Ocak 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 5 – 29 Ocak 2001 Herkese merhaba herkesten; Günde iki kilodan fazla süt veren Ergül’den, hızla büyüyen çocukları Çizmeli, Tekçizme ve Somurtuk’tan, “Doğurduk doğuracağız…” diyen İvecen, Sakıngan, Adsız ve Yaralıcan’dan, diğer on yünlü çocuktan, evde bakılmakta olan kuzuları şiddetle ve dehşetli kıskanan Çıtçıtgöz’den, karnındaki bebesi yavaş yavaş gelişip duran Hanımkız’dan merhaba. Sizlere […]
5 Şubat 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 6 – 5 Şubat 2001 Doğanın Seyir Defteri isimli özün dosyasından kimi dizelerle “Merhaba” desin buncağız bu hafta da: yirmisekizocak boşlamıyor ha deyince dağlar ak yorganlarını soğuk kış gecelerinde üşütüvermemek için otuzbirocak hangi anamalcı teres duyabilir yıldızların […]
15 Şubat 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 7 – 15 Şubat 2001 Esen olasınız efendim, Arıcıkların her biri, birer paçalı güvercin sanki… O denli bol çiçek tozuyla dönmekteler ki kovanlarına, insan bu mevsimde onca bol çiçeği nerede bulabildiklerini kestiremiyor. Dağ tipi denilen türden kovanlarında, ilkin peteklerini yapıyor oncağızlar, sonra da […]
22 Şubat 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 8 – 22 Şubat 2001 Esenlik dilekleri ve bir iyi, bir de kötü (ne demek ola ki bu ‘iyi’ler, ‘kötü’ler) bilgilendirme sizlere: Tahirova’lı kızlardan biri, geçen hafta erken doğum yaptı, göğüslerinden birinde oluşan ‘kist’ biçimli bir ‘apse’den ötürü. (Bu iki sözcük için Türkçe […]
2 Mart 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 9 – 2 Mart 2001 Yedikleri onca ekonomik ‘darbe’ye karşın hâlâ bu mektupları okumayı sürdürenlere merhaba! Telefon aracılığıyla öğrendi buncağız, enflâsyonu ‘en’flasyonluktan da çıkarıp, ‘boy’flasyonlaştıran kararını hükümetin. Olan biteni, en kestirme biçimiyle aktarıverdi bir dost: “Cebindeki yüzbin, yetmişbin oldu.” “İyii.” Öyle ya; ‘dostla gelen, düğün bayram’dı […]
15 Mart 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 10 – 15 Mart 2001 Bayramları bayram gibi geçenlere de, geçmeyenlere de merhaba. On gün boyunca konuğumuz olanlarla -ister istemez- söyleşip durduk. Sorulara yanıt, sorunlara umar olunmaya çabalandı becerebildiğimizce. Ancak, söze yazık edilip edilmediğini kestirebilmek, olanaksızdı kuşkusuz. Hakkımızda kimin ne düşündüğünü, düşüneceğini falan […]
27 Mart 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 11 – 27 Mart 2001 İşte son haftası Mart’ın; bademlerin, dahası erik ve kayısıların, donmalara hazırlıksız çiçeklenişinden Mart merhabaları sizlere. Balarılarının bacakları arasında dillenen nice meyve çiçekleri “Hiç değilse” demekteler “…bala dönüşeceğiz meyveleşemesek de.” İşte o çiçekleri – geçici bir süre için de […]
3 Nisan 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 12 – 3 Nisan 2001 Ekonomik faciadan en az etkilenen kişinin, siz, en çok darbe yiyenlere, merhabası süregeliyor hâlâ. Günde bir öğün yiyen, iki yılda bir çift mest, altı ayda lastik eskiten, iş giysileri dışında üst baş harcaması olmayan, sebzesini, yağını, peynirini kendisi […]
14 Nisan 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 13 – 14 Nisan 2001 Dallarca kiraz çiçeğinin aklığı üzerlerinize olsun. “Soldum, solacağım…” diyen yaban sıklamenlerinin görevlerini tamamlama esenliği ve kır menekşelerindeki mor-yeşil uyumunun görkemi, dileriz, ağar yüreklerinize. Geçenlerde, pazar alışverişi için değil de kasabadaki kimi işleri çözümlemek üzere, hafta içinde indik […]
25 Nisan 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 14 – 25 Nisan 2001 Gencecik bir yosma denli albenili, kıpır kıpır, cilveli bir bahar, süründüğü onca kokusu, takındığı onca görkemli kolye, bilezik ve yüzüğü, büründüğü nice cıvıl cıvıl giysisi ve binbir fısıltı, inilti ve ezgiyle, gece gündüz çağırıp durmakta buncağızı dışarı. Oysa, içeride, boyama bezleri var, fırçalara […]
30 Nisan 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 15 – 30 Nisan 2001 Merhaba herkese; Sizlere internet aracılığıyla ulaştırageldiğimiz bu mektupların bilgisayarlara nasıl bir biçimde yansıdığını ancak dün görebildik. Köy santrallarına bağlı telefonlarla internete girebilmek Türkiye’yi çağcıllaştırmaktan neredeyse daha zor olduğundan, iletileri el yazısı ile hazırlayıp kasabada esnaflık yapan komşuların aracılığıyla […]
1 Temmuz 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 16 – 1 Temmuz 2001 Uzun bir aranın ardından bir kez daha merhaba. Ağ kümemizde yer alan mektuplardaki yazım yanlışları, geçen haftasonunda düzeltildi. Yeni mektuplarda, olası yazım yanlışlarına olanak verilmemesi için Boğaziçi E-Çözümler A.Ş. ile bu mektupların dizimini yapan değerli arkadaşımız yeni bir yöntemde anlaştılar […]
17 Temmuz 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 17 – 17 Temmuz 2001 Evet, bu mektup 2 Temmuz’da yayımlanmalıydı, gecikti; suçluyuz… Evet, bu kezki mektubun altına hiçbir başka ekleme yakışmaz. Buncağız da öyle yapacak! ikitemmuzikibin haykırdı ak bir bulut üstünden Zeus “kınarlar mı hâlâ beni […]
7 Ağustos 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 18 – 7 Ağustos 2001 Esenliktepe’nin akşam esintileriyle serinleyen kerpiç damımızdan merhaba. Yedi yıldır buralarda buncağız ve bunca zamandır hiç bu denli kurak bir yaz görmedik; kavruluyor neredeyse gökyüzü de toprak da! Serçelerin gagaları, iki karış açık gün boyu. Arılar aşlık aramayı çoktandır boşlayıp, […]
1 Eylül 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 19 – 1 Eylül 2001 Bir kez daha merhaba buralardan. Kuraklığın olanca acımasızlığıyla süregitmekte oluşundan gayrı ne tasamız var ne de sıkıntımız; eğer buncağızı sual eyleyecekseniz. Salt “Vardır bu kuraklıkta bile bir hayır.” demekle kalmayacağız kuşkusuz; burgu vurdurup su bulmak için ivedi girişimde […]
14 Eylül 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 20 – 14 Eylül 2001 Yeryüzünün bir yerleri fena halde kanamaktayken birilerinin kuru bir merhabası her ne denli anlamlıysa, öylesine anlamlı bir merhaba buralardan sizlere. Köyden gelen bir genç, “Amerika’yı bombaladılar.” deyince, ışıldağımızın çakaralmaz radyosunu, akla karayı seçerek çalıştırıp öğrendik ABD’de olan bitenleri. […]
28 Ekim 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 21 – 28 Ekim 2001 Yine bir yerleri kanamaktayken yeryüzünün, sıcacık ve akça, pakça bir merhaba yitirir mi olanca anlamını, yoksa daha mı anlam kazanır, gerekli olur? “Gerekli olur.” diyenlere merhaba öyleyse. Azrail’in orağı, ‘gök ekinler’ biçmeye, bu kez de Afganistan’da, silah tüccarlarının […]
10 Kasım 2001
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR -22 – 10 Kasım 2001 kasım on her kasımpatı çiçeği – ister dalında dursun kopartılmış isterse – çocuksu bir hüzündür biraz biraz mustafa kemal ortaları aşmış yaştakilere yepyenilense de hep kasımpatı çiçekleri yinelenir yıllar ve yıllardır gözeleri çentilmiş ve hantal ve durağan kasım on söylevleri zübeyde oğlu mustafa’nın gözleri […]
15 Mayıs 2002
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 23 – 15 Mayıs 2002 En son mektubu, Kasım ayında yazmışız! Altı aydır mektupsuz kalmış bu site. Koca bir yılın yarısı yani! Ne yazılacakların azlığından böyle oldu bu, ne de tembelliğinden buncağızın. Bir bakıma, değişik konulara odaklanmamızdı mektupların bunca gecikiş nedeni: Mevlâna’nın Farsçadan Türkçeye düzyazı biçiminde […]
26 Haziran 2002
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 24 – 26 Haziran 2002 Aman ne güzel yorulmaktayız şu sıralar! Aman nasıl da yetişememekteyiz doğanın hızına; yorgunluktan elimiz, kolumuz nerede, ayağımız, bacağımız ne’ylemekte nasıl da bilememekteyiz! Gerek – yanılıp da – “Yardım edelim mi?” deyivermeye kalkışan dostlar, gerekse Hülya Çocuk, sabahın altısından gecenin onikisine […]
17 Temmuz 2002
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 25 – 17 Temmuz 2002 Yazdıklarımızla ilgilenenlere merhaba; Geceleri, bedeni yalayıveren bir serinlik var buralarda. Gündüzleriyse, insanı, oturup dururken bile terleten bir hava egemen genellikle. Neyse ki ortalık, kıyı kentleri gibi nemli değil de rahatça soluk alınabiliyor! Domateslerin çiçekleri, meyveye dönüşmeye başladı tek tek. […]
10 Ağustos 2002
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 26 – 10 Ağustos 2002 Merhaba, merhaba; Bu kezki mektup, onları düzenli olarak almak için ileti adresi bırakagelmiş olanlar ve sanal doku yöremizi (veb sitemizi) gezme alışkanlığındaki okurlarca garipsenecektir biraz. Kimilerinin nicedir hak ettiği; ancak sabırla geciktirdiğimiz bir tepkiyi içerecek bu kez yazacaklarımız. ‘Taraf’, her ne denli sizler […]
30 Ağustos 2002
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 27 – 30 Ağustos 2002 Merhabalar Efendim; Gün, “Ağardım, ağaracağım…” demekteyken oturduk başına masanın. Hava biraz daha aydınlanır da çalışma odasına iniverecek olursak, biliyoruz ki yine ertelenecek gerek bu mektup gerekse ağiçi gazetelerinin yazıları. Bakmayın siz buncağızın “Masa…, çalışma odası…” falan demesine; öyle […]
16 Kasım 2002
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 28 – 16 Kasım 2002 Yok, hayır; bu kezki merhabanın gecikmesi ne İzmir’deki sergi, ne tembellik ya da sağlık sorunu, ne gündelik işlerin çokluğundan. Baştan aşağı, sabahtan akşama renk, desen, boyama olduk birbuçuk aydır. Yol Koçaklamaları adını verdiğimiz yeni diziye eklenecek boyamalara öylesine […]
19 Aralık 2002
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 29 – 19 Aralık 2002 Kezlerce Merhaba; Bu Nisan güneşi nasıl olmuş da kaçıp gelmiş bugün buralara, ta dört ay öncesine; gel de us erdir! “Bırak yazmayı falan!” diyor kör Şeytan; “…Çalışma odanın şu güneye bakan kocaman penceresinden bol mu bolca giren güneşin ışıdığı […]
1 Ocak 2003
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 30 – birocakikibinüç yolar tüylerini o düş kuşunun koparır kanadını bir ‘buş oğlu buş’ inadı özgürlüktür yeygisi o kuşun oysa ve gelişimi eğer bağımsızsa sürer gider o kuş ki barıştır barıştır adı aşından etmededir her sömürge savaşı yoksulları aşından etmededir be hey yanki […]
24 Temmuz 2003
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 32 – 24 Temmuz 2003 Yeniden “Merhaba” diyebileceğiz gayrı içimize sine sine. Gayrı, olası dünyacıl sorunlar dışında hiçbir engel kalmadı ele kalem almamızı engelleyen! Neden miydi bunca suskunluk? Değil salt kalemleri, fırçaları bile bunca zamandır öteleyişimizin nedeni ne miydi? “ ‘Boşlayış’larımız, gelip de bir sınıra dayanıyor […]
5 Ağustos 2003
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 33 – 5 Ağustos 2003 ‘Merhaba’ da; merhabamızı bile kısa kesivermek için sabırsızlanmaktayız; son aylarda okuduğu en görkemli öyküyü sizlerle paylaşmaya can atmada çünkü buncağız! Öykü, İnsanca isimli bir dergide yayınlanmış. Gerçi Amerikalı bir denizcinin kaleme alıp bir denizcilik yayınına gönderdiği anısıymış bu […]
8 Şubat 2004
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 34 – 8 Şubat 2004 Nice zaman sonra merhaba yeniden; Çalışma odasının doğu köşesinde bu yaz yaptığımız çamurdan sobanın dibinde yazmaktayız bu mektubu. Altımızda koyuncukların yapağısıyla doldurulmuş yer minderi… Onun da altında, elli yaşında Konya keçesi… Ne çok anı birikmiş sizlere aktarılacak bu […]
8 Mart 2004
ASLIYOK KÖYÜ’NDEN MEKTUPLAR – 35 – 8 Mart 2004 Bir yalancı bahar merhabası sizlere; Isındıkça havalar, gerek sorumluluğumuzdaki canlıların gereksinimleri, gerekse kapıyı tıklatan ekim, dikim yükümlülükleri artar oldu. Her şey bir yana, ağıldaki kızların doğumları başladı. Şimdiden beş torunumuz var, buram buram süt kokan! Bu aydaysa, doğumevine dönecek buralar! […]